Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar



Popüler yayınlar, çok satanlar, bilim-kurgu ve romantik eserler ne kadar büyük bir hızla okunuyorsa o kadar büyük bir hızla da tüketiliyor.
Ama bu tür "gerçek" edebi ürünler önce kendi okuyucusunu seçiyor.
Bana uygun musun? Beni hak ediyor musun? Bana değer veriyor ya da verecek misin? gibi türlü türlü sorular soruyor sana. 
Ben ilk başta bir bocaladım sanırım. Bu testi biraz koşullu geçtim (😅)

Her kitabın bir yaşı, zamanı var. Yanlış zamanda başladıysan bitiremiyorsun.
Twilight serisini 5 günde okuyup bitiren aynı kişi. 10 yıl sonra aynı seriyi aynı haz ve hızla okuyamaz değil mi? 😄
***

Uzun bir sürede okuyup bitirebildim. Ha bu kitabın bir türlü akmadığı, okunamadığı anlamına gelmesin. Kesinlikle kendi savsaklığım.
Eserin hak ettiği değeri veremedim uzun bir süre.

Ama çok etkilendim. Çok beğendim.
Okumayı sevdim ve artık daha çok okumaya çalışıyorum. 
Bu eserin bir okuru olarak ona layık olmaya çalışıyorum.

Her sayfasında kendimden, toplumumuzdan bir şeyler buldum.
1961 yılında yayımlanmış. Ama günümüz toplumuna dahi söyleyecek birçok söz var içinde.
***

Canım Hayri İrdal, seninle o kadar çok güldüm ve üzüldüm ki. Her derdine ortak oldum. Senin yerine sinirlendim. Resmen kendi kendime sana sahip çıktım. Bu son sayfalara kadar da devam etti.

Hiciv ve ironi dolu bir anlatım, çokça psikanaliz, sembolizm, akıcı bir dil...
İşte bu! 
Artık Yeni Türk Edebiyatını da seviyorum!😍 
***

Herkeste böyle oluyor mu bilmiyorum ama bu eserden sonra Tanpınar'ın tüm eserlerini okumak istedim.
Sanki bunu yapınca yazarı daha iyi anlayabilecekmişim gibi hissediyorum. 
***

Hep özenmiştim okuduğu kitaptan alıntılar çıkarıp bir "Alıntı defteri" yapabilen insanlara. 
Ben de kitabı okurken beğendiğim sözlerin altını çizmeye, yanına ünlemler koymaya o kadar alıştım ki bir defter hazırlamaya başladım. 
Bu cidden çok hoşuma gitti.
Keşke daha önce başlasaydım bunu yapmaya dedim.
Anı defteri gibi. Arada açıp bakıyorum ve yüzümde bir gülümseme ile o zamana geri gidiyorum.

Çok beğendiğin bir sinema filminin fişini saklamak gibi. 
Değer verdiğin biri ile yaptığın seyahatin biletini saklamak gibi. 
Öğretmensen eğer öğrencinden aldığın küçük sevgi dolu notları saklamak gibi...

Sizler de yapmadıysanız eğer öneririm, vakit kaybı değil, öyle görmeyin sakın. Pişman olmazsınız.
Bu kadar konuş, konuş iyi de bir alıntı yapmadan olmaz değil mi? 😏


Doğru söze ne hacet!
***

Kitabı okurken bir de Youtube'ta sesli kitabına rastladım. Aslında radyo tiyatrosu. Eski kayıtları koymuşlar sanırım. Çok eğlendim. Onu da çok beğendim.
Kitaba dair her şeyi çok beğendim çok sevdim. 💓

Okuyun, bitirin, radyo tiyatrosunu da dinleyin. 😏👍

Kitap incelemesi olarak bu yazıyı açtıysanız biraz hayal kırıklığı yaşamış olabilirsiniz. Sadece bende uyandırdığı hisleri kendimce anlatmaya çalıştım.

Okuyup okumamak, beğenip beğenmemek size kalmış. 
Benimki bir tavsiye o kadar.😊

Yorumlarınızı bekliyorum.

👋💖




2018'de İzlediğim Diziler - 1


Bu listedeki diziler Kore ve Amerikan dizilerinden oluşuyor.
Biraz uzun süreceğini düşündüğümden 2 bölüm olarak yayınlayacağım.

2018'in ilk yarısında çok fazla dizi izleyemedim. 
Bu izlediklerimin büyük bölümü son 6 aylık kısımda izlendi. 

2008-2009 yıllarında özellikle rahmetli Cnbc-e, e2 ve TNT kanallarının varlığı ile yabancı dizi izleme tutkum oluştu. Hâlâ daha son sürat devam ediyor. 😏

Supernatural (hâlâ izlemeye devam ediyorum), Fringe, The Bing Bang Theory (kanallar kaldırılınca izleme zevkim de ortadan kalktı), Merlin, Two And A Half Man... canım ilk dizilerim 💕


İlk göz ağrılarımdan sonra 
başlayalım artık 😅
(dizi adı - kısa bilgi - verdiğim puan)


She Was Pretty Korean Drama Series
1- She Was Pretty: Son izlediğim Kore dizisi. Çocukluk aşkı olan çift yıllar sonra tekrar karşılaşır. Türlü yalanlar, kaçmalar, kovalamalar, bol gülmeli sıcacık bir dizi idi. Başrolleri birbirine daha önceden de yakıştırmıştım (Kill Me Heal Me) fakat ikinci erkek sendromu yaşamadım değil 😐 - 8/10
***

2- The Handmaid's Tale 1. Sezon: Bir distopya. Korkutucu. Gerçek olma ihtimali de söz konusu. Tüm dünyada insan ırkı tehlikede. Doğurganlık uzun bir süredir düşüşte. ABD'de yeni bir oluşum ve damızlık kadınlar. Bunu okurken dahi bir tüy ürpermesi yaşanıyordur diye tahmin ediyorum. Bir de izleyiverin derim. 😕 2. sezonu da yayınlandı fakat ben biraz yavaştan almayı istiyorum. (Çünkü 3 daha çıkmadı ve beklemek ölüm gibi geliyor. Örneğin, Game Of Thrones 8. sezon 😠) - 9/10
***

just between lovers afiş ile ilgili görsel sonucu
3- Just Between Lovers: Geçmişte yaşadıkları bir kaza sonrası hayata devam edebilme mücadelesini çok güzel anlatıyor. İzleyen birçok kişinin aklına ilk 1999 Gölcük Depremi geldiğini düşünüyorum. Şahsen ben her izlediğimde o günleri tekrar yaşadım. Ağır dram, gerçek dram içeriyor. Hayattan. Çok beğendim. Son zamanlarda izlediğim en güzel Kore dizisiydi. 👍 10/10
***

Ä°lgili resim
4- Mildred Pierce 2011: Bir mini dizi ve Kate Winslet başrolde. 😍 Boşanmış, hayatını kazanmaya, hayallerini gerçekleştirmeye çalışan bir kadın ve onun tek çocuğu, kızı Veda. Her bölümde müthiş sarsılabilir ve sinir krizleri geçirebilirsiniz. Özellikle son bölümün son dakikalarında... 😡 Aynı isimli 1945 yapım filmin dizi versiyonu. - 8/10
***

because this is my first life ile ilgili görsel sonucu
5- Because This İs My First Life: Ailesi tarafından çok da desteklenmeyen, yazarlık yaparak geçinmeye çalışan bir kadın ile soğuk, uyumsuz, aşırı düzenli ve titiz bir adamın hayatlarının garip kesişmesi ve sonrasında olanlar... Birçok Kore dizisine göre farklı bir konusu ve işleyişi olduğunu söylemek lazım. Sonundan çok memnun olmasam da ilk 10 favorimde kesin olur bu dizi. Hem başrol hem de yan karakterler çok uyumluydu. Alışılmış, sıradan yüzler ve konulardan sonra yeni yüzler görmek iyi geldi diyebilirim. - 8/10
***

Ä°lgili resim
6- The Purge 2018: Diziyi bitiremedim. Ortalarında sıkıldım. Listeye alıp almamak konusunda da tereddüt ettim ama işte burada. 24 saatliğine suç işlemek serbest olsaydı neler olurdu? (Bazı kısıtlamalar var: Her silahı kullanamama ve sağlık görevlilerine dokunamama vb.) Aynı isimli film serisi de var bilindik üzere. Ben filmleri de izlemedim tamamen bembeyaz bir sayfa ile başladım diziye. Aslında karakterler ve konu çok iyi gidiyor. Fakat işleyişte biraz aksama var gibi. Sanırım devam edeceğim izlemeye ama ne zaman olur kim bilir?! 😏 - 6,5'tan 7/10 😅
***


Şimdilik bu kadar devamı da yakın bir zamanda yayınlanacak umarım 💋

👋

Father İs Strange - 2017 Dizi İncelemesi



Benim için bir çok ilke sahip olan güzeller güzeli bir dizinin tanıtımı ve kişisel olarak yorumu ile karşınızdayım.



Her seferinde 16-24 bölümlük dizilerine aşina olduğum kdramalardan farklı olarak bir aile dizisi olan Father İs Strange tam tamına 52 bölümden oluşuyor. 
İlk olarak dizi 50 bölüm olarak düşünülmüş ve çekilmeye başlanmış. Beğeniler üzerine diye tahmin ediyorum 2 bölümcük daha eklenmiş. İyi de olmuş zannımca.

Tam bir aile dizisi. Yer yer insanı sıkan karşılıklı konuşmalara yer verse de kendimi hiç acaba yarım mı bıraksam diye düşünürken bulmadım. Bu kadar beğeneceğimi de düşünmüyordum ama cidden çok beğendim.
Övgü dolu sözlerime kısacık bir ara verip karakter tanıtımına başlayayım. 


Bir çok başrole sahip bu dizide 2017 KBS Drama Awards'te en iyi çift ödülünü alan marjinal çift ile başlayalım.

father is strange ile ilgili görsel sonucuLee Yu Ri, Byun Hye Young karakterine hayat veriyor. Bir avukat olan Hye Young güzelliği, giyim tarzı, gözlükleri ve ailede para getiren bir üye olarak dominant bir özelliğe sahip. Ailesine önem veren kız kardeşleri ile geçinmeye çalışan bildiğimiz (!) bir kadın figürü. Hayatı, üniversitede bazı sebeplerden ötürü ayrılmak zorunda kaldığı ex-aşkını görmesi ile tepetaklak oluyor. Kendisini ilk defa izledim ama oyunculuğu, ses tonu, bakışı, iğnelemeleri... sayamayacağım bir çok özelliği ile favori kadın karakterlerimden biri oldu. 

Ryu Soo Young, Cha Jung Hwan karakterine hayat veriyor. Hye Young'u yıllar öncesinde ayrılmalarına rağmen hala unutamamış ve onu görünce ayrılık nedenini öğrenmek isteyen biçare aşık... Bir tv yapım şirketinde çalışıyor. İçerik üretiyor, arada bir de tv programlarına çıkıyor. Kendisinin ilk izlediğim dizisi. Farklı bir yüz ifadesine sahip, ses tonu ile büyüleyen biri. Özellikle Lee Yu Ri ile uyumları şahane olmuş. İlk bölümlerde bir yadırgamadım değil. Ama bu çift diğer çiftlerde olduğu gibi nokta atışı yapılmış mükemmel bir uyuma sahip.

 💗💗💗
---

Geldik bir diğer favori çifte. Diziden sonra gerçek hayatlarında da birlikte olduklarını duyurdular. Şimdilerde asker olan ve asker yolu bekleyen çift:

my father is strange oyuncular ile ilgili görsel sonucuJung So Min, Byun Mi Young karakterine hayat veriyor. Öz güveni sarsılmış ve yavaş yavaş kendine gelen bir karakteri izliyoruz. İlk defa bir dizisini izledim ve olur not aldı benden 😏 

 Lee Joon, Ahn Joong Hee karakterine hayat veriyor. Başarısız ve başarılı olmaya çalışan azimli, ukala, şapşik bir karakterde. Rolünün hakkını veriyor doğrusu. İlk bölümler ukalalıklarına çok alışıp kendisine bir gıcık etmedi değil. Fakat sonra o da kendini buldu ve ailede çatı katındaki yerini aldı. Mi Young - Joong Hee çifti çok sevildi. Gerçeğe bile dönüştü daha ne olsun! 💕
---

Ä°lgili resimRyu Hwa Young, Byun Ra Young karakterine hayat veriyor. Ailenin küçük ve şımarık kızı. Moda düşkünü, erkeklerin gözdesi, tam bir popüler genç kız imajı çiziyor. Bu diziden sonra Age Of Youth'ta izledim. Gençlik dizilerinde bu kız kesinlikle harika bir seçim. Çok başarılı. 👍

Ahn Hye Seop, Park Cheol Soo karakterine hayat veriyor. Zengin bir ailenin çocuğu olmasına rağmen klişe olarak bu serveti reddediyor ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Ra Young ile iyi bir ikili olmuşlardı. Oyunculuk olarak umut vadediyor. İlerleyen zamanlarda kendisini başrol olarak görürüz gibi duruyor. 


---
father is strange yoo joo ile ilgili görsel sonucu
Lee Mi Do, Kim Yoo Joo karakterine hayat veriyor. Mi Young'a lisede zorbalık yapan, ilk zamanlarda kötü rolünde ama sonradan herkesin içinin ısındığı bir karakter. Kariyerini çok önemseyen ve bunun için çok çalışan bir kadın. Aşık olması, evlenmesi... Aileyi zora sokan birçok durum bu çiftimizin başının altından çıktı ilk zamanlar. Sonradan her şey tatlıya bağlandı en azından 😉 

Min Jin Woong, Byun Joon Young karakterine hayat veriyor. Uzun bir süredir memurluk sınavlarına hazırlanıyor ve ailenin artık ondan büyük bir gayret ile başarı göstermesini istediğini de biliyor. Ama kim hazırlanmadı ki KPSS'ye 😐 Seni çok iyi anlıyoruz. Yanındayız Joon Young 💪 Başlarda sıkıcı gelen romantizm dalgalarından sonra bu çift de herkesçe kabul edildi, benimsendi. 💝


Diğer çiftleri ve oyuncuları da yazacaktım fakat çok uzun bir yazı olacağını fark ettim. Malum cast maşallah çok geniş. 

Güzel bir aile dizisiydi, içtendi, izleyenler kendinden kesinlikle bir şeyler bulabildi.

Uzun bir zaman sonra Bu kadar insanı mutlu eden bir dizi izlemenin verdiği sevinçle bu yazıyı noktalıyorum. 

İzlemekte kararsızlık çekiyorsanız bence kesinlikle bir şans verin. Pişman olmayacaksınız.

Sağlıcakla kalın.
Yeni yazılarda görüşmek üzere. 💋💗

Yarım Bıraktığım - Zar Zor Bitirdiğim Kore Dizileri

En son izleyip de bitirdiğim dizi bu yazının sebebi oldu diyebilirim. 

Bu diziyi izlerken bir de Güney Kore Sineması sayfasındaki bir köşe yazısına denk geldim ve kendi kendime "Evet, aynen öyle. Benim gibi düşünenler de varmış. Şükür!" diyerek bu yazı kafamda canlandı. 

(Köşe yazısı: http://guneykoresinemasi.com/kose-yazilari/5179-kotuye-kotu-diyememek.html )



1- Protect The Boss: Başrolde Ji Sung olduğu için biraz fazla ümitlendim sanırım. Konusu biraz klişe olmakla birlikte hiç sürükleyici değildi. Hiçbir gün "Diziyi çok merak ediyorum, acaba nasıl devam edecek?!" diyerek izlemedim. Resmen ömrümden ömür gitti. Nefret ederek izledim. En son izlediğim ve bu yazıya sebep olan dizi de budur maalesef.😕



2- Angel Eyes: Yıllar önce başladım ve ilk bölümlerini çok sevdiğim dizi. Kang Ha Neul ve Nam Ji Hyun'u bu dizi ile tanıdım. Çok uyumlulardı. Keşke hiç büyütmeselerdi. İlk bölümler harika ama sonra hiçbir şekilde devam edemedim. Yarım bıraktım.😞


boys of flowers afiÅŸ ile ilgili görsel sonucu3- Boys Of Flowers: Birçok kişinin ilk Kdraması fakat benim çok sonradan neymiş bu acaba bu kadar sevilen diyerek izlediğim dizidir. Lee Min Ho dizisiyle Kdrama izlemeye başladım ve bu sebeple de büyük bir umutla başladım. Tam bir fiyaskoydu. Bitirdim ama çok zordu benim için. Hiç beğenmedim. Konusu beni çekmedi. Oyunculuklar, oyuncular bence hiç iyi değildi. Burada da Angel Eyes'ta olduğu gibi Ku Hye Sun kadın başrol. Bu kadına da bu sebeple bir ön yargım yok değil hani.

4- I Hear Your Voice: Zar zor bitirebilmemdeki en büyük neden kesinlikle başroller arasındaki yaş farkından kaynaklı uyumsuzluktu. Lee Bo Young buraya çok yakışmıştı ve tabi ki Oska da 💓Ama Lee Jong Suk hiç olmamıştı ya. Başkası oynasa bence daha başarılı olabilirdi. ben de daha severek izlerdim. Konu bakımından iyiydi. Ama özellikle son bölümlerdeki ikili yakınlaşması bana hiç uygun gelmedi. 👎



5- That Winter The Wind Blows: Jo In Sung ve Gong Hyo Jin uyumu sonrası (It's Okay That's Love) burada da başrol olduğu için ablamla birlikte izledik. Fakat konusu güzel de olsa dizide bir eksik vardı. Bence Song Hye Kyo çok düz, çok alık oynuyordu. Rolün verdiği bir durumdur diyorum ama. Görme engelli bir birey bu kadar düz mimik ve jest kullanmıyor. Becerememiş, bu rolün hakkını verememiş diye düşünüyorum. Ki Descendants Of The Sun'da Hye Kyo'yu çok beğendim. Kısacası bu dizi de beni çekmedi, zor bitirdim.

6- Let's Eat 2. Sezon: Bunu ekleyip eklememekte kararsızdım fakat 1. sezona göre bence vasattı. İlk sezondaki uçarı kaçarı olan Goo Dae Young💖, bu sezonda çok sakindi. Yüzünde sürekli müşteri temsilcisi gülümsemesi olan adam gitmiş yerine sıradan bir adam gelmiş gibiydi. Yarım bırakmadım. Gayet de "Şimdi ne olacak acaba" diye diye izledim ama sonunda beni hiç mutlu etmeyen bir tat kaldı. Oyuncular - oyunculuklar çok iyiydi, uyumlulardı. İzlerken hep 1. sezonla kıyasladığım için de böyle hissetmiş olabilirim. Bu sebeple de 3. sezona başlamadım. Bu da bir ön yargı tabi ki. Umarım beni şaşırtır ve izlediğimde tüh be keşke önce izleseydim dedirtir. 

Şimdilik bu kadar. Bu serinin bir devamı daha gelebilir sanırım 😏 

Yeni yazılarda görüşmek üzere 😘

Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar

Popüler yayınlar, çok satanlar, bilim-kurgu ve romantik eserler ne kadar büyük bir hızla okunuyorsa o kadar büyük bir hızla da tüketili...